Yusuf Acar ile ilgili dün Hollanda basınında çıkan haberlerde DIşıişleri Bakanı Koenders'ın Türkiye ile görüşmesinin ardından Acar'ın HDV Başkanlık görevinin sona erdirildiğini ve Türkiye'ye geri döndüğünü yazmıştı. Ancak konu ile ilgili resmi bir açıklama yapılmamıştı.

Yusuf Acar yaptığı yazılı açıklamada gelişmeleri doğruladı ve artık Hollanda'da görevli olmadığını duyurdu.

HDV Başkanı Yusuf Acar'ın açıklaması:

Muhterem Dava Arkadaşlarım, Aziz dostlarım,

Hollanda’daki görevim sona ermiş ve Türkiye’ye dönmüş bulunmaktayım. Siz aziz dostlarımdan haklarınızı helal etmenizi ve size göre bir kusurum olmuşsa affetmenizi istirham ediyorum. Ben her bir arkadaşıma varsa şayet bütün haklarımı helal ediyorum. Allah var, keder ve gam yok.
Avrupalı Müslüman kardeşlerimin misyonunun “Hâl ve kâl ile İslam’ın kardeşlik ve paylaşım ruhunu Batıya taşımak” olduğunu ve bu görevin fevkalade onurlu ama bir o kadar da sorumluluk gerektirdiğini anlatmaya çalıştım her fırsatta. Bu gün Avrupalı Müslümanlar, “ya baban ya annen” tercihine zorlanmak isteniyor. Ana vatanınız Türkiye’den de, baba vatanınız Hollanda’dan da asla vazgeçmeyin. Medine’ye göç eden ve Medine’de yaşamaktan şikayet eden Mekkeli göçmenlere Hz. Hz. Peygamber'in tavsiyesi şu olmuştu: “Ya Rabbi, Ana vatanımız Mekke’yi bize sevdirdiğin gibi Medine’yi de sevdir, hatta anavatanımızdan daha fazla sevdir! Bu toprakları bize sıhhatli ve bereketli eyle!” Bütün Hollandalı Müslüman kardeşlerime hep bunu salık verdim: Sevin Hollanda’yı lütfen! Severseniz daha fazla faydanız dokunur Hollanda’ya! Zira sizin geleceğiniz Hollanda’dadır. Bütün konuşmalarımda “döneceğiz döneceğiz dediniz ama dönemediniz, dönemezsiniz ve inşallah da dönemezsiniz” diye dua ettiğim malumlarınızdır. Bu duayı, imanınız ve ahiretiniz için yaptım hep. Çünkü yegane rehberimiz Hz. Muhammed (sav) göçmen olarak yaşadı Medine’de ve dönmedi ana vatanı Mekke’ye, 120.000 sahabeden 80.000’nin kabri gurbet ellerdedir, Anadolu erenleri Yunus’undan Mevlana’sına varıncaya kadar hepsi anavatanları dışında vefat etmişlerdir. Dostlarım, Avrupa’nın size ihtiyacı var ve siz orada değerlisiniz! Komşuluk ilişkilerinden iş ahlakına varıncaya kadar Hz. Peygamberin kardeşlik anlayışını o topraklarda yeşertmek gerek! Müslümanların, sorun çıkartan değil, sorun çözen; etrafını rahatsız eden değil, topluma huzur veren; içinde yaşadığı ülkeye yük olan değil, değer katan “güzel insanlar” topluluğu olduğunu göstermek gerek! Buna hepimizin ihtiyacı vardır.
Hayatta en önemli görevimiz, Dinimize zarar verecek ve Aziz Milletimizin boynunu eğdirecek bir eylem-söylemde bulunmadan bu hayatı tamamlamaktır.
Bilge Kral İzzetbegoviç'in ifadesiyle "rahatsız etmek" görevimizi yerine getirdik demekki hamdolsun. Hedef adam olmak, silik adam olmaktan evladır.
Sakın Kader deme,
Kaderin üstünde bir kader vardır!
Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır.
Selam, dua ve muhabbetlerimle…

SONHABER.EU