Haber / Yorum

Ve salonun girişinde bir masanın üstünde kitaplar, başında yazarı.

MÜSİAD’ı sanata ve sanatçıya verdiği destekten dolayı teşekkür ediyoruz. Törene katılan, başta MÜASİAD Genel Başkanı Nail Olpak, Lahey Büyükelçisi Zeynep Sibel Algan hanıma kitabını imzalayıp tek verdi yazar hanım.

Adı Sevim Ünal, ressam aynı zamanda. Bu onun ilk kitabı. Kitabının adı EZDA’NIN ÇOCUKLARI.Kitabın konusu İŞİD'ın Suriye’de olmadık eza cefa ve zulmü yaptığı Ezidi kadınları anlatıyor.

Gelirinin de Suriye’ye o mağdur kadınlara gideceğini öğrendik.

15672854_10154724472041590_1484350369447077671_n

26 Aralık’ta Podium MAAS Kültür Sanat Merkezi’nde kitabını Hollandalı Türklerle buluşturacak Sevim Ünal’ın kitabı hakkında kardeşi Sibel Ünal özetle şöyle diyor Dünya’nın Kapılarını Açmak başlıklı yazısında:

Ezda’nın Çocukları, hem gerçekliğe yaslanır hem de bu gerçekliği yeniden yoğurur. Romanda beş ayrı kadının aynı noktada düğümlenen hikâyelerinin peşine düşürür okurunu: Rudeyna, Delal, Asmin, Xezal ve Zelal.

Işid teröristlerince katledilen, aşağılanan, tecavüz edilen bu kadınların yaşadıkları, sayfalarca devam eder. Nefes almaksızın yaşamlarına tanık olursunuz. İçinizden isyan, acıma, öfkeyle karışık bir yığın duygu yükselir ve gelip boğazınızda düğümlenir. Kitabı bitirinceye kadar orada kalır öylece.

Öte yandan bu kadınların kuşatılmışlığı bununla da sınırlı değil; babaları, ağabeyleri, erkek kardeşleri, kocaları tarafından da baskı altında bırakılmışlardır. Kısaca hem içerden hem de dışarıdan sıkıştırılmışlar ve onların nezdinde öteki Ortadoğu kadınları.

Ezda’nın Çocukları, Ortadoğu’daki kadim halkların, uluslararası güçlerin sahneye koyduğu büyük strateji oyununda varlıklarını koruma ve sürdürme mücadelelerini anlatır. Ortak kültüre, kadere, benzer geçmişe sahip olduğumuz Ezidi halkının göz önündeki savaşımıdır konu olan; yaşayışları, inançları bizimle kesişir. Aynı göğün altında, çıplak toprağa birlikte basarız. Yan yana.
Ezda’nın Çocukları, laf kalabalığına girmez, şaşalı cümleler kurmaz. Yalın, akıcı bir mecrada sürüp gider. O, sadece Ortadoğu coğrafyasında, bu toz bulutunun içinde, namlunun hedefindeki yalnız bırakılmış bir halkın çığlığını duymamızı ister. İşaret parmağıyla orayı gösterir. Kendi dar, çeperlerle örülü dünyamızın dışına çıkarmak ister bizi. Tekdüze yaşamımızın çemberini kırmak ve bu vahşi dünyanın çehresini yeniden açmak ister.

15578511_10154723271416590_5069548618016632423_n

© SONHABER.EU